Fetihten önce yerleşim yeri olmayan, bahçe ve ormanla kaplı olan Tophane, Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1453’de İstanbul’u fethinden sonra 1460-61 yıllarında Tophane-i Amire’yi (Tophane) kurarak İstanbul’un ilk sanayi hamlesini başlattığı yerdir.
Fethin hemen arkasından şehrin kültür, sanat ve iş merkezi olan bu semt günümüzde de bu özelliğini sürdürmektedir.
Adeta ilk başlangıçların ve yeniliğin sembolü olan Tophane’de, bizden önceki büyüklerimizin ektikleri tohumların yeşermesi için merkezine “İNSAN’I” alan bir vakıf kurduk.
Değerli Kardeşim
“Sömürü ve talanın karşısında hakkı ve adaleti tesis etmeyi, zalimin hasmı, mazlumun hizmetkârı olmayı kendimize hedef edinmiş bir topluluk olarak; on sekizinde Medine’ye muallim olan Hz. Mus’ab bin Umeyrler, yirmisinde Yemen’e vali olan Hz. Muaz bin Cebeller ve yirmi birinde İstanbul’u fetheden Fatihler yetiştirmek için gönüllü olduk bir araya geldik.
Her zaman önceliğimiz olan gençlerimizi zamanın süslü hilelerinden, şeytanın yollarına pusu kurduğu ortam ve salonlardan, sistemin avuçlarını ovuşturarak çağırdığı günah bataklıklarından korumak için hep beraber el ele, kol kola ve omuz omuza elimizden gelenin en güzelini yapmaya devam edeceğiz Allah’ın izniyle.
Tüm çabamız gençlerimizin, İslam’a, Müslümanlara ve İnsanlığa faydalı, ailelerine minnet ve vefa duygusu ile bağlı birer birey olarak yetişmeleri için.
Değerli Kardeşim;
Hedeflerimize ulaşmak için yavaşta olsa yürüyoruz. Gel sende yürüyüşümüze ortak ol. Bu kutlu yürüyüşümüzde karşımıza çıkan MADDİ ve MANEVİ engelleri beraber aşalım. Yolumuzun üzerine çıkan taşların etrafından dolanmayalım beraber omuz omuza verelim ve taşın altına elimizi sokalım ki, geleceklerini hazırlamaya çalıştığımız çocuklarımızın yollarını da temizleyelim.
Sende gel “Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir.” müjdesine beraber ulaşalım.
Sevgi ve Muhabbetlerimle...
Vakıflar; geçmişe saygı, geleceğe teminattır.